Bütün bu veriler ışığı altında ülkemizde, küçük ve cüce mülk sahipliğinin yaygın olduğu söylenebilir. Kırsal kesimdeki, köy kültürünün yaygınlığı, toprağa bağımlılık, sosyal güvence yoksunluğu vs. sosyolojik olgular da eklendiğinde, ülkemizdeki tarımsal yapının bozukluğu daha açıkça görülecektir.
Arazilerin tasarruf şekillerine göre irdelendiğinde, Türkiye’de tarım işletmelerinde tüm işletmelerin yaklaşık %92.6’sının öz mülk olarak, kendi arazilerinin yanı sıra dışarıdan arazi kiralayarak işletenlerin %5.8, yalnız dışarıdan arazi kiralayarak tarım yapanların %1.2, yalnız ortakçılıkla işletenlerin ise %0.3 olduğu dolayısıyla ortaklaşa iş yapma, kollektif yararlanma anlayışının son derece az, girişimci çiftçiliğin yetersiz olduğu görülür.
Kiracı ve ortakçılıkla tarımsal faaliyette bulunulan arazi miktarı, toplam arazilerin %10.6’sı kadardır.