Sonuç olarak özetle
Türk tarımında tarımsal yapı ile ilgili olarak şunlar sıralanabilir.
•Tarım
arazileri son (marjinal) sınırlarına varmış, bir yanda verimli (I. ve II. sınıf) tarım alanları tarım-dışı
amaçlarla elden çıkarken, tarımsal
üretim verim düzeyi düşük (V. ve VI. sınıf) alanlara kaymaktadır. Son 20 yılda sadece yerleşim alanı açmak için tarım dışına çıkarılan
tarım alanı 450.000 hektardır
•Türkiye topraklarında çok önemli düzeyde bir erozyon sorunu
yaşanmaktadır.
Erozyon sorunu ile karşı karşıya alan 62 milyon ha. olup, ülke yüzölçümünün
%79.5’inin erozyon tehlikesi altında olduğunu ifade etmektedir. Erozyon nedeniyle her yıl
yitirilen verimli tarım toprağı 1.2
milyar tondur.
•Nüfus artışı ve yürürlükteki miras hükümleri gereğince
işletmeler hızla bölünmekte,
parçalanmakta ve giderek küçülmektedir.
•Parçalanma sulu tarım yapılan tarım alanlarında daha hızlı olmaktadır.
•Tarıma elverişli alanların %87.3’ü tarla arazisi
niteliğindedir. Tarla arazisinin de
yaklaşık %21.4’ü her yıl nadasa ayrılmakta, boş bırakılmaktadır.